AKP İnsan Hakları Başkanlığı insan hakları eğitim programı düzenledi… AKP Genel Merkezi’ndeki programda İçleri Bakanı Yerlikaya da konuşma yaptı…
Bakan konuşmasında öyle rakamlar verdi ki; yerimizden zıpladık…
Bakan’ın normalmiş gibi, problem değilmiş gibi anlatmasına çok şaşırdık…
Ağzımız bir karış açık kaldı…
Ülkemizde kaydı kuydu bilinen, geçici TC kimlik numarası verilen, koruma altında olan göçmen sayısı n 4 milyon 436 bini kişiymiş…
Bunların 3 milyon 103 bini Suriye’den göç edenlermiş…
Kaçak kucaklara daha gelmedik…
Skandal, adı soyadı bilinen koruma altındaki kişilerde patlıyor… Bakan sayım yapmak istemiş… Çetele tutmak için bildirdikleri adreslere gitmişler… 729 bini ortada yok…
Yazı ile yedi yüz yirmi dokuz bin…
Neredeler, ne yapıyorlar, öldüler mi kaldılar mı, Suriye’ye mi döndüler, başka ülkeye mi kaçtılar bilen yok…
Memleketin hali maalesef bu…
(Burada bir parantez açayım. Ankara’da bir bekçiye şu adreslere git bak bakalım kayıtlı göçmenler yerlerinde mi diye görev vermişler. Bekçi bir adrese gidiyor kapıda polisler. Sen kimsin sen de kimsin çekişmesinden sonra iş anlaşılıyor. Ev İçişleri Bakanı’nın konutu. Peki orasını ikametgah olarak gösteren kim? Askeri okul öğrencisi iki Azeri. T24 yazarı Tolga Şardan sayesinde memleketin bu içler acısı halini de öğrendik. Kim kime, dumduma hali!.. Dikkat edin yarın öbür gün bir bekçi kapınızı çalıp sizin evde Somalililer varmış, neredeler diye sorabilir. Başınız ağrıyabilir. Parantezi kapattım)
Bakan’ın açıkladığına göre 1 milyon 324 bin Suriyeli olmayan göçmen var; Afgan, Moğol, Çeçen, Iraklı, Pakistanlı, İranlı, Afrikalı…
Bakan hangi ülkeden kaç kişiye oturma izni verildiğini açıklamadı…
Adresinde bulunmayan Afgan sayısını, Moğol sayısını, Afrikalı sayasını, Pakistanlı sayısını, Bangladeşli sayısını, Iraklı, İranlı sayısını bilmiyoruz…
Peki ya kaydı kuydu olmayanlar…
Onlar kaç kişi?
Taliban Kabil’i ele geçirince sınırımızdan oluk oluk insan girmişti… Hepsi savaşçıydı, yaşları 30’un altındaydı.
Kayıt altındalar mı?
İçişleri Bakanımız onlardan da habersiz mi?
Bakan’ın açıklamasına kadar en büyük sorunun düzensiz göçmenler olduğunu zannediyorduk. İnsan kaçakçıları tarafından sınırı geçirilip göçmen deposu yapılan ülkemize bırakılanlardan söz ediyorum…
Meğer kayıtlı olanlar da büyük sorunmuş…
Bunun anlamı şu; ülkemiz her türlü eyleme, her türlü şiddete, terörün her çeşidine açık halde…
Erdoğan katil dediği Esad ile el sıkışırsa neler olacağını kimse bilmiyor? Kayıtlı veya kayıtsız Suriyelilerin geri dönmemek için bu buluşmayı sabote etmeye çalışacakları büyük olasılık…
Ankara’nın desteklediği, maaş verdiği Özgür Suriye Ordusu ne olacak? Kaç kişi oldukları bile gizli, ne yapacaklar?
Silahlarını bırakacaklar mı? Esad af edecek mi? Af etse bile onlar köylerine dönmeyi kabul edecekler mi? Ülkemize yerleşip köy korucusu mu olacaklar? Yoksa paralı asker olarak dünyanın çeşitli atmosferlerinde savaşmayı mı tercih edecekler?
Bilinmiyor!..
Ama önce şu 729 bin kayıp Suriyeliyi bulmalıyız…
Anlaşılan o ki eski İçişleri Bakanı Soylu hiç ilgilenmemiş… Saldım çayıra Mevlam kayıra felsefesi uygulamış….
Bakan beş ay süre verdi; bakalım ortaya çıkacaklar mı?
Çıkmazlarsa ne olacakmış!
Bakan bunu da söyledi hastanelerden bedava hizmet alamayacaklarmış!..
Dikkat Bakan Yerlikaya sınır dışı edeceğiz diyemiyor…
Neden acaba!…