Son dönemde kiralık ev piyasasında yaşanan fahiş artışlar, ev sahibi – kiracı ilişkilerinde anlaşmazlıkları da beraberinde getiriyor. Kiralık ev bulma zorluğuyla mücadele eden kiracılar, ev sahiplerinin talepleriyle karşı karşıya kalıyor. Bazı ev sahipleri, SSK dökümü veya kiracının kredi notu gibi belgeler isteyerek taleplerini çeşitlendiriyor. Ancak, ev sahiplerinin bu talepleri hukuki sınırlar içerisinde değerlendirilmelidir.
KİRA ARTIŞLARI VE KİRACI HAKLARI
Ev sahiplerinin ara zam talepleri, kiracıların en çok merak ettiği konular arasında yer alıyor. Ancak, yasal düzenlemelere göre kira artışları yılda bir kez ve belirlenen sınırlar dahilinde yapılabilir. Kiracılar, ev sahibinin ara zam taleplerine karşı hukuki haklarını bilmeli ve gerektiğinde savunma yoluna başvurmalıdır.
TAHLİYE İŞLEMLERİ VE KİRACI HUKUKU
Kiracıların tahliye işlemleri konusunda da haklarını bilmesi önemlidir. Tahliye taahhütnamesi imzalamış olan kiracılar, belirtilen tarihlerde evi boşaltmakla yükümlüdürler. Ancak, bu taahhütnamenin geçerliliği ve içeriği de hukuki olarak değerlendirilmelidir. Kiracıların tahliye sürecinde avukat desteği alması, haklarını korumaları açısından önemlidir.
DEPOZİTO VE ÖDEMELER
Depozito miktarı da kiracılar için önemli bir konudur. Türk Borçlar Kanunu’na göre konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerinde depozito miktarı üç aylık kira bedelini geçemez. Kiracılar, depozito konusunda yasal sınırları bilmeli ve gerektiğinde haklarını savunmalıdır.
İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE
Ev sahiplerinin kiracıyı ihtiyaç nedeniyle tahliye etme talepleri de hukuki süreçler gerektirir. Kiracılar, ev sahibinin ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olup olmadığını incelemeli ve gerektiğinde hukuki savunma yoluna başvurmalıdır.
KİRALIKTA ÖDEME YÖNTEMLERİ
Kira bedelinin ödeme şekli de kiracılar için önemli bir konudur. Yasal düzenlemelere göre kira bedeli elden, banka yoluyla veya başka şekillerde ödenebilir. Ancak, ödemenin belgelendirilmesi ve kanıtlanması gerekebilir, bu nedenle kiracılar ödeme yöntemlerini dikkatlice seçmelidirler.
EV SAHİBİ EN FAZLA KAÇ DEPOZİTO İSTEYEBİLİR?
Depozito, bir nevi güvence bedelidir. Kiralayanın, kira sözleşmesinden kaynaklanabilecek zararlarını teminat altına almak amacıyla kiracı tarafından verilen para veya kıymetli evraktır. Türk Borçlar Kanunu’nun 342. maddesi uyarınca konut ve çatılı işyeri kira sözleşmelerinde, depozito miktarı, üç aylık kira bedelini geçemez.
Depozitonun, üç aylık kira bedelini aşması halinde kısmi butlandan söz edilebilir. Böylece depozitonun üç aylık kira bedelini aşan kısmı geçersiz kabul edilecektir. Kiracı, üç aylık bedeli aşan kısmın iadesini talep edebilecektir.
EV SAHİPLERİNİN 1 YILLIK YA 6 AYLIK KİRA TALEP ETME HAKKI VAR MI? BU ŞEKİLDE YAPILAN KİRALAMADA, SÜRE SONUNDA KİRACI EVİ BOŞALTMAK ZORUNDA MI?
Kira hukuku düzenlemeleri uyarınca kiraya veren, “6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun’’da açık ve sayılı olarak belirtilen hukuksal sebepler olmadan kiracıyı kiralanan mecurdan çıkartamaz. Hal böyle olunca sadece sözleşme süresinin bitimine dayanılarak sözleşme sona erdirilemez. Kiralayan sadece 10 yıllık uzama süresi sonunda herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeyi feshedebilir. Ancak tahliye taahhütnamesi ile kiracı, belirli bir sürenin tamamlanması ile kiralananı boşaltacağını ifade ederse kiraya verenin belirlenen süre sonunda kiracıyı çıkarma hakkını elde edebilecektir.
Sözleşme serbestisi ilkesi gereği olarak da bir sözleşmenin içeriği, sözleşmenin taraflarınca kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirlenebilir. Bu sebeple kira sözleşmesinde kiranın nasıl ödeneceği konusunda taraflar, kiranın aylık mı ödeneceği, senelik peşin olarak mı ödeneceği konusunda anlaşabilirler.
EV SAHİBİNİN İSPATLAMASI GEREKİYOR
Ev sahibi kiracıyı ‘ben oturacağım’ diye çıkarabilir mi?2011 yılında çıkarılan “6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun’’, kiracılar ile kiralayanlar arasındaki hukuki ilişkileri düzenlemektedir. Tarafların hakları, bu kanunla korunmaktadır. Kiracının kiralanan mecurdan çıkarılması, işbu kanunda açıkça belirtilen, sınırlı sayıdaki sebeplerin mevcudiyeti halinde mümkündür. Ev sahibinin, kendi oturma ihtiyacı sebebiyle kiracıyı tahliye edebilmesi, sayılan bu sebeplerden biridir.
Kendisi oturacak diye kiracıyı çıkartmak isteyen ev sahibi, en az 30 gün süre vermek kaydı ve ihtiyaç sebebini ispatlamak suretiyle kiracıya ihtar çekecektir. Kiracı, ihtarın kendisine ulaşmasından itibaren 6 ay daha evde oturabilecektir. 6 ayın sonunda evden çıkmayan kiracı için tahliye davası açılabilecektir.
SONUÇ
Kiralık ev piyasasında yaşanan anlaşmazlıklar ve ev sahibi – kiracı ilişkilerindeki karmaşık durumlar, kiracıların haklarını bilmesini ve gerektiğinde hukuki destek almalarını gerektirir. Yasal düzenlemelere uygun hareket etmek ve haklarını korumak, kiracıların en temel hukuki hakkıdır.